Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, İstanbul Arnavutköy’de sivil toplum kuruluşları toplantıları kapsamında kanaat önderleri, muhtarlar, dernek başkanları ve iş insanlarıyla bir araya geldi.
Burada Başkan Yardımcısı Yılmaz, AK Parti’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı (İBB) Murat Kurum’un kampanyasını değerlendirdi.
“Bir felaketi siyasi kazanca dönüştürmeye çalışmak en büyük siyasi felakettir” diyen Yılmaz, kendisini daha önceki çalışmalardan tanıdığı için tam desteğini dile getirdi:
“Murat Kurum, İstanbul’un sorunu ne ise ona odaklanıyor”
Murat Kurum İstanbul’u bambaşka bir yere taşıyacak. Murat Kurum’un güzel bir sloganı var. ‘Sadece İstanbul’.’ Tartışmaya girmiyor ve İstanbul’un meselesinin ne olduğuna odaklanıyor. Çok güzel projeleri var. Bunlardan biri de kentsel dönüşümde 100 bin konutun kiraya verilmesi. Trafik sorununu ortadan kaldıracak proje de çok önemli ve değerli. İstanbul’un en önemli sorunu trafik sorunudur. Trafik süresini azaltacağını söylüyor. Sosyal açıdan bakıldığında gençlere ve kadınlara yönelik projeler duyurdu.
“İstanbul yatırımlarda 5 yıl kaybetti”
İstanbul altyapı yatırımları açısından bir 5 yıl daha kaybetti. Başardı çünkü geçmişte yatırımlar yapıldı ama İstanbul’un daha 5 yılı yok. İstanbul’un yatırıma ihtiyacı var. İstanbul’un sorunlarını çözmek gerekiyor. İnşallah bu projelerin hayata geçmesine destek vereceğiz. Oy kullansa da vermese de tüm vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılamak zorundayız. Rotamızı çizen vatandaşlarımızdır.
“Enflasyondaki düşüş Temmuz’da daha net görülecek”
Yılmaz, katıldığı toplantıda Türkiye ekonomisinin mevcut durumunu ve enflasyon hedeflerini şöyle dile getirdi:
Milli gelir 1,1 trilyona ulaştı. Türkiye, satın alma gücü paritesi açısından dünyanın 11’inci büyük ekonomisidir. Şu ana kadar her türlü olayı yaşadık. Türkiye’nin istikrar ve kalkınma çizgisi takdir edilen bir noktadadır. Önümüzdeki ana düşüncemiz enflasyonu düşürmek. Sonuçlarını temmuz ayında çok daha net göreceğiz. Tek haneli rakamlara döneceğiz. Yapısal reformlarımızla bunu adım adım gerçekleştireceğiz. ‘Neden hızla azaltmıyorsunuz?’ diye soruyorlar. İstihdamı ve büyümeyi de dikkate almamız gerekiyor.
“Politikamızın tamamı düşük gelirli insanların lehinedir”
İhracatımız arttı, turizm gelirimiz arttı. Türkiye büyüyüp geliştikçe bu toplumsal refaha dönüşecek. Politikamızın tamamı düşük gelirli insanların lehine olmuştur.
“Her zaman ürün politikası izledik”
Arnavutköy’ü önemsiyoruz. Birçok yatırım yaptık. Eleştirildik. Artık maliyetler arttı. Keşke daha fazlasını yapsaydık. Her zaman sadece kelime kelime değil, taş üstüne çalışma politikası izledik.
“Gerçek belediyecilik bu değil”
“Yapamadım” demek başarısızlığın itirafıdır. Eğer topu bir başkasına pas verirseniz, dolaylı olarak başarısızlığınızı kabul etmiş olursunuz. İstanbul’a çok önemli kaynak aktardık. Verilen para belli. Aklınızda başka şeyler varsa ve belediyeciliği kariyer adımı olarak görürseniz kaynak israfı yapmış olursunuz. En değerli sorun kaynağı en verimli şekilde kullanmaktır. Bir belediye başkanının sorumluluğu, kaynaklarını iyi kullanmak ve toplumun beklentilerini karşılamaktır. Belediyenin başka amaçlarla kullanılması da ayrı bir konudur. Bu gerçek belediyecilik değil. Siyaset anlayışımız; Yapamayacağın şeyi söylemeyeceksin, söylediğini yapacaksın.
